Ramazan ayında bu yıl ortalama 14 saatlik açlık sürelerini içeren oruç, ruha sağladığı manevi faydaların yanında vücudun dinlenmesi ve yenilenmesine de katkı sunuyor.
Sağlık Bakanlığı 29 Mayıs Devlet Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hicran Köremezli Aksan, 11 Mart’ta başlayacak ramazan ayında oruç tutacak kişiler için sağlıklı beslenme önerilerine ilişkin bilgileri paylaştı.
Kronik hastalığı, diyabet veya farklı sağlık sorunu bulunan kişilerin mutlaka doktorlarına danışarak oruç tutması gerektiğine işaret eden Aksan, “Sağlıklı bireyler açısından oruç tutmak, vücut için bir dinlenme, yenilenme imkanı da sağlıyor. Elbette belirli noktalara dikkat ederek oruç tutulması önemli.” ifadesini kullandı.
Ramazanda sahur yaparak oruç tutmanın önemli olduğunu ve bunun bir kahvaltı öğünü gibi algılanabileceğini vurgulayan Aksan, “Sahurda tok tutma özelliğini de dikkate alarak proteinden zengin besinlerin tercih edilmesinde fayda var. Az yağlı, tuz içeriği az olan peynir, yumurta, yoğurt, süt gibi besinler tercih edilebilir.” diye konuştu.
Aksan, sindirim problemlerini aza indirmek için mevsime uygun sebzelerin, enerji açığını kapatmak için de çiğ badem, ceviz gibi besinlerin sahurda tüketilebileceğini söyledi.
“Tokluk hissi ilk 10-15 dakikada oluşur”
Kişilerin iftar sofrasına uzun süreli açlığın etkisiyle kan şekeri düşmesi ve susuzlukla oturabildiğine dikkati çeken Aksan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İftarda bir hurma ve bir bardak suyla oruç açılarak susuzluk ve kan şekeri normal düzeye çekilmeli. Ardından bir kase çorba, bir ince dilim tam buğday veya çavdar ekmeği ile menüye devam edilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, tokluk hissi ilk 10-15 dakikada oluşur. Bu nedenle çorbayla oruç açıldıktan sonra bir müddet salata, yoğurt gibi besinlerden alınmasını ve ana yemeğe 10-15 dakika beklenerek geçilmesini öneriyoruz. Yiyeceklerin küçük lokmalar halinde, çok çiğneyerek, yavaş yenilmesi de aşırı besin tüketiminin kontrol altına alınmasını sağlar.”
Aksan, iftarda ana yemek olarak et yanında garnitür sebze, etli sebze yemeği ile devam edilebileceğini belirtti.
“Kahve ve çay sahur yerine iftarda tercih edilmeli”
Ramazan ayında iftar ve sahur arasında, kısıtlı bir sürede sıvı tüketilebildiğini vurgulayan Aksan, “İftarla sahur arasında 8-10 bardak, sahurda ise 3-4 bardak su içildiğinde sıvı yetersizliği söz konusu olmayacaktır. Sahura kalkmadan oruç tutmayı planlayan kişilerin de mutlaka sahur vakti kalkıp 3-4 bardak su içip oruç tutmaya devam etmeleri daha sağlıklı olacaktır.” dedi.
Vücuttan su atılımını artırması nedeniyle kahve ve çayın sahur yerine iftarda tercih edilmesini öneren Aksan, tatlı ihtiyacı duyulduğunda iftar sonrası meyve, haftada 1-2 kez de sütlü tatlıların tüketilebileceğini kaydetti.
Aksan, ramazanda iftardan 1-1,5 saat sonra 30-45 dakika arasında hafif veya orta tempolu yürüyüşün de sağlık açısından faydalı olduğunu dile getirdi.