Pandemi Sürecinde Sinema İzleyicisi Azalıyor

Sinema endüstrisinde pandemi nedeniyle yaşanan düşüş devam ederken, gişe rakamları hala istenilen seviyeye dönüş yapamadı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü ve Antakya Uluslararası Film Festivali iş birliğiyle düzenlenen Türk Film Endüstrisi Sempozyumu, sektörün geleceği üzerine önemli tartışmalara ev sahipliği yaptı. Yapımcılar ve yönetmenler, pandemi sürecinde sinemadan uzaklaşan izleyicilerin geri dönmediğini vurgulayarak, izleyicileri tekrar kazanmanın nitelikli filmlere bağlı olduğunu dile getirdi.

Türk Film Sektörüne Işık Tutuldu

İstanbul Ticaret Üniversitesi Sütlüce Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen ve 2 gün süren sempozyumda, sinema ve dizi sektöründen uzman yönetmenler, yapımcılar ve oyuncular sektörün geleceğini masaya yatırdı. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıdvan Şentürk, açılış konuşmasında Türk film sektörünün mevcut durumunu, gelecekteki endişeleri ve fırsatları değerlendirmeyi amaçladıklarını belirtirken, Antakya Uluslararası Film Festivali Başkanı Mehmet Oflazoğlu da sempozyumun sinema endüstrisinin geleceğine ışık tutmasını umut ettiklerini dile getirdi.

Kerem Çatay: “Nitelikli Filmlere İhtiyaç Var”

Sempozyumda keynote speaker olarak söz alan Ay Yapım Kurucusu ve CEO’su Kerem Çatay, son 5 yılda sinemanın kaybettiği izleyici sayısına dikkat çekti. Film üretiminin ciddi şekilde azaldığını belirten Çatay, “2025 yılında gösterime giren filmlerin izleyici sayısının düşük olduğunu görüyoruz. Bu yılın en popüler 10 filmine bakıldığında ise çocuk ve komedi filmlerinin öne çıktığını görebiliyoruz. Dram türündeki filmleri eskisi kadar göremiyoruz.” şeklinde konuştu. Çatay, 2018’de 25 milyon izleyiciye ulaşan sinema sektörünün pandemi sonrası 14-15 milyon izleyicide kaldığını ve izleyicilerin sinemaya geri dönmediğini ifade etti.

İzleyiciler Nitelikli İçeriklerle Geri Dönebilir

Sempozyum, Öğretim Görevlisi Alp Eren Erbay, Prof. Dr. Şentürk ve Doç. Dr. Dilge Kodak’ın moderatörlüğünde devam etti. Usta yönetmenler Aydın Orak ve Eylem Kaftan‘ın katıldığı oturumda, Türkiye’deki seyir alışkanlıklarının değişimi ele alındı. Her iki yönetmen de dijitalleşmenin etkisiyle izleyici profillerinde belirgin bir değişim yaşandığını ve sinema salonlarına ilginin azaldığını vurgularken, Eylem Kaftan, nitelikli yapımların artmasıyla beyaz perdede yaşanan izleyici azalmasının aşılacağını belirtti.

Çeşitlilik İçermeyen Yapımlar Daraltıcı Olabilir

Yönetmen Aydın Orak, dijital platformların sinema ve dizi sektörüne etkisine örnek olarak Netflix’i gösterdi. Netflix’in Türkiye’ye girdiği dönemde aynı oyuncu kadrosuyla çalışmaya öncelik vermesinin sektörü olumsuz etkilediğini belirten Orak, “Netflix İngiltere’ye girdiğinde bu tarz bir politikaya izin verilmedi. Hatta göçmen oyuncuların kullanılması şartı getirildi. Yasal altyapımızın buna uygun hale getirilmesi gerekiyor.” dedi.

Film Yapımı, Yalnızca Finansal Değil

“Sektörel Söyleşiler” oturumunda, Yapımcı Halil Kardaş sinema üretiminin detaylarına dikkat çekerken, yapım sürecinin sadece maddi değil, aynı zamanda sanatsal kararlarla dolu karmaşık bir süreç olduğunu vurguladı. Yapımcı Nuray Kayacan Sünbül ise yapımcılığın sadece finansal kaynak yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda projeleri geliştirme, ekip oluşturma ve stratejik kararlar alma becerisi gerektirdiğini belirtti. Sempozyumun kapanışındaysa oyuncular Bülent Keser ve Ümmü Pütgül, uygulamalı bir oyunculuk atölyesi düzenledi.