İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuştu. Bahçıvan, “Biz TL’nin düşmesine dönük yüksek volatilite konusunda hassasız. Bazen TL’yi gereğinden fazla değerli kılan Merkez Bankası politikalarının da Türk reel sektörünün rekabet gücünü nasıl azalttığını biliyoruz. TL’nin gereğinden fazla değerli kılınmasına da, TL’nin değerinin gereğinden fazla düşürülmesine de karşıyız” dedi.
Bahçıvan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle oldu: “Son yıllarda rasyonel politikalardan uzaklaşan adımların yarattığı tahribatlar sanayicileri olumsuz etkiledi. Geçmiş dönemlerden sarkan olumsuzluklar, iş hayatımızda hala bazı açılardan varlığını koruyor.
Yeni ekonomi yönetimi reel ekonominin temsilcileriyle yoğun istişarelerde bulunarak ekonomide yeni bir dengelenme gayreti içinde bulunuyor. Yüksek enflasyon dönemlerinde uzun vadede çok ciddi bedeller ödendiği gerçeğini kabul etmeliyiz.
İSO olarak bizim için öngörülebilirliğin en önemli kurumu olarak Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve ilkeli duruşunu önemsiyoruz. Türkiye’nin uzun ve kısa vadeli fon sağlaması, son dönemlerde ortaya çıkan olumsuz görüntü nedeniyle sıkıntıya girmişti, güven ortamının CDS’lere düşüş olarak yansıması değerli.
“TCMB’nin destekleyici kurum olmasını bekliyoruz”
Önümüzdeki aylarda Türkiye’ye yönelik hızlı bir kaynak akışı beklemekteyiz, böylece reel sektörün finansmana erişiminde ciddi iyileşme olacağını düşünüyorum.
Yatırım taahhütlü kredilerin en azından belli sektörler için de olsa uygulamaya konacak olması çok değerli. TCMB yeni yönetimi yüksek enflasyonist bir süreç devraldı, bu dönemin ekonomide oluşturduğu farklı tahribatlar var; itibarlı bir program ve sabra ihtiyaç olduğu konusunda mutabıkız.
OVP’nin başarılı olması önemli, mücadelenin mihenk noktası enflasyonu yenmek; emtia piyasasında durgunluğun gidişata olumlu etkisi olacak.
İhracatçı sanayicimizin en önemli iş ortağı ve finansal paydaşı olan Eximbank’ın kaslarının çok daha güçlendirilmesi gerekiyor. İhracatçının finansmanı önünde oluşabilecek engellerin kaldırılması konusunda TCMB’nin destekleyici kurum olmasını bekliyoruz.
Kalkınma Bankamızın Türkiye’nin uzun vadeli sanayi finansmanı konusunda en önemli kurumu haline getirilmesini savunuyoruz, amaçlanan noktaya gelmesi çok gecikti.
“Umuyoruz ki fon girişlerinde hız artacak”
Biz TL’nin değerinin düşmesine dönük ve yüksek volatilite konusunda hassasız. Bazen TL’yi gereğinden fazla değerli kılan Merkez Bankası politikalarının da Türk reel sektörünün rekabet gücünü nasıl azalttığını biliyoruz. TL’nin gereğinden fazla değerli kılınmasına da, TL’nin değerinin gereğinden fazla düşürülmesine de karşıyız. Umuyoruz ki fon girişlerinde hız artacak, TCMB’nin rezerv artış politikasıyla desteklenerek, kurdaki aşırı oynaklığın önüne geçebilecek desteklerin oluşmasına kaynak sağlayacak.
Serbest piyasanın sağlıklı işlemesini engelleyen düzenlemelerin kaldırılmasını olumlu karşılıyoruz ancak ihracatçıya döviz bozdurma zorunluluğu devam ediyor. Seçici kredi uygulamasında atılan adımlar olumlu, uzun vadeli yatırım kredileri ile ihracat kredilerinde de benzer bir paket bekliyoruz.
TCMB Başkanı’ndan talep etmek istediğimiz en önemli konu bürokratların ve sektör kurumlarının birlikte çalışacağı platformların oluşmasını sağlamasıdır.”