UĞUR İSTANBULLU
(ARTVİN)- Enerji Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Hulusi Bıyıklı, “Ağır çalışma koşullarında çalışan işçi sayısını artırarak, ağır iş yükünden çalışanlarımızı kurtarmak istiyoruz. Çok yoğun çalışan arkadaşlarımız kendilerine vakit ayıramıyorlar, yeterince dinlenemedikleri için de verimli çalışamıyorlar. Bölgemizde coğrafi koşullar ağır olduğu gibi bunun üzerine günlük 14 saatlik bir çalışma eklenirse çalışanlarımız bedenen ve ruhen yorgun düşüyorlar” dedi.
Enerji alanında çalışan işçilerin ağır ve tehlikeli iş koşullarında çalıştığı, taleplerinin ise karşılanmadığı gerekçesiyle 4 Nisan’da kurulan Enerji Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Hulusi Bıyıklı ve kurucu üye Muzaffer Kurtuluş Artvin’e geldi.
“İŞ KOLUMUZDA ÇALIŞMA KOŞULLARI ZOR”
Enerji Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Hulusi Bıyıklı, kuruluş süreçlerini tamamladıklarını belirterek, öncelikli olarak enerji iş kolunda çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını söyledi. Bıyıklı, “Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde elektrik alt yapılarında ciddi ve acil çözülmesi gereken sorunlarımız var. Çalışanlarımız, yoğun iş yükleri nedeniyle ciddi sorunlar yaşamaktalar. Bütün bu nedenlerden dolayı tüm enerjimizi elektrik alt yapısındaki çalışan arkadaşlarımızın çalıştığı iş kollarında yürütüyoruz. Daha sonraki dönemlerde de doğal gaz ve diğer iş kollarımızda da çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bütün bu zorlukları aşmak, çalışma koşullarımızı iyileştirmek için çaba harcıyoruz ve bütün bunları konuşmak için de Artvin’e geldik. Sendikal örgütlenme çalışmalarımızda şu an Artvin’de yürütüyoruz” dedi.
“ÇALIŞANLARIMIZI AĞIR İŞ YÜKÜNDEN KURTARACAĞIZ”
Bıyıklı şunları söyledi:
“Enerji Çalışanları Sendikası olarak hedefimiz çalışan tüm arkadaşlarımızın yaşam koşullarını düzeltmek ve aynı zamanda aile bütünlüklerini sağlamak. Ağır çalışma koşullarında çalışan işçi sayısını artırarak, ağır iş yükünden çalışanlarımızı kurtarmak istiyoruz. Çok yoğun çalışan arkadaşlarımız kendilerine vakit ayıramıyorlar, yeterince dinlenemedikleri için de verimli çalışamıyorlar. Bölgemizde coğrafi koşullar ağır olduğu gibi bunun üzerine günlük 14 saatlik bir çalışma eklenirse çalışanlarımız bedenen ve ruhen yorgun düşüyorlar. Çalışma alanlarımızda personel yetersiz ve bütün bu sorunları şirketimizle konuşarak çözmek için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz.”
“İŞ KOLUMUZDAKİ MEVCUT SENDİKALAR TALEPLERİMİZİ KARŞILAYAMADILAR”
Enerji Çalışanları Sendikası kurucu üyesi Muzaffer Kurtuluş ise şöyle konuştu:
“Enerji işçisiyim ve Rize’de çalışıyorum. Maalesef iş kolumuzdaki mevcut sendikalar bizim taleplerimizi karşılayamadılar ve bizler enerji iş kolu çalışanları olarak yönetimi de işçiden oluşan bir sendika kurduk. Sendikamızın tüzüğünde en önemli maddesi, yönetimin işçilerden oluşacağı ve genel kurulda sadece yüzde 10’luk barajla delegelerin seçilebileceği gibi bir adil bir yapı oluşturmaktı ve bunu da bizim başardığımızı düşünüyorum. Genelde yönetimi işçiden oluşan sendikamızda aidat kesintilerimizden diğer sendikalarda olduğu gibi arsa, otel gibi yatırımlarla işimiz olmayacak. Sendikaya kesilen aidat işçinin lehine ne gerekirse onun için harcanacak.
“ÖLÜMLE BURUN BURUNA ÇALIŞTIĞIMIZ HALDE ASGARİ ÜCRET ALIYORUZ”
Bölgemizde, Çoruh bölgesi, Marmara bölgesi ve Aras bölgesinde yıl sonunda sözleşmeler bitiyor ve biz ülke geneli barajını aşacağız. Biz kendi bölgemizde bu sayıya ulaştık ve Marmara bölgesinde yüzde 55’e ulaştık ve bahsettiğim üç bölgede de yetkiyi alıp söz sahibi olmak istiyoruz. Eğer üç bölgede de söz sahibi olursak sözleşme masasında elimiz güçlenir. Sözleşmede en önemli önceliğimiz şu olacak; her bölgeden gelen işçi arkadaşlarımızın da masaya oturduğu ve hiç bir şeyin gizli kalmadığı açık ve şeffaf bir sözleşme yaparak, daha yaşanabilir çalışma koşullarında özellikle maddi koşullarımızın iyileştirildiği bir sözleşme yapmak için çalışacağız. Sosyal yardımlar yetersiz, ücret politikası yanlış çok ağır, tehlikeli ve ölümle burun buruna çalıştığımız halde asgari ücret bandında maaşlar alıyoruz. Tüm işçi arkadaşlarımızın temsilcileriyle sözleşme masasına oturacağız ve işçilerimizin taleplerini alana kadar mücadele edeceğiz. İşçimizin bizzat kendi kurduğu sendikaya tüm işçilerimizi üye olmaya davet ediyorum.”