ADEO Cyber Security şirketinde siber güvenlik uzmanı olarak çalışmalarını yürüten Ersin Çahmutoğlu, ABD-Çin dijital savaşının son aşaması olan TikTok yasağının perde arkasını kaleme aldı. Anadolu Ajansı’nın ‘Analiz’ bölümünde yayımlanan yazıda TikTok’un bağlı olduğu ByteDance’ın 9 ay içinde şirketi satmaması durumunda uygulamanın ABD’de tamamen yasaklanması kararını, önceki ve muhtemel sonraki gelişmeler üzerinden değerlendirmeler yer aldı.
Çahmutoğlu’nun konu hakkındaki makalesi şöyle:
“Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Senatosu’nda onaylanan ve TikTok’un yasaklanmasına dair düzenlemeler içeren kanun, ABD Başkanı Joe Biden’ın imzasıyla yürürlüğe girdi. Buna göre TikTok’un bağlı olduğu şirket olan ByteDance, 9 ay içerisinde TikTok’u satmazsa uygulama ABD’de tamamen yasaklanacak.
Cumhuriyetçiler ve Demokratlar da dahil pek çok siyasetçi ve bürokrat, ABD içerisinde ciddi ulusal güvenlik sorunu olarak görülen TikTok’un tamamen engellenmesi gerektiğini düşünüyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump da aynı görüşü savunuyor ve o dönemden beri devam eden yasal çalışmalar Biden döneminde nihayete erecek gibi görünüyor.
WASHINGTON TIKTOK’U NEDEN HEDEFE KOYDU
Çin menşeli ByteDance şirketine bağlı olan TikTok, özellikle son 3 yılda popülerliğini artırınca dünya kamuoyunda daha çok tartışılmaya başlandı. Bu tartışmalar günümüze kadar genellikle uygulamanın toplumsal yozlaşmalara neden olduğu ve ulusal güvenlik tehdidi teşkil ettiği şeklinde sürdü. Söz konusu tartışmaların en yoğun olduğu ülkelerden biri olan ABD, dünyaya örnek olabilecek bir adım attı.
TikTok’un yasaklanmasına giden süreçte, Washington’un bu kararı neden aldığına dair çeşitli yorumlar söz konusu. Bunlardan en sık dile getirileni, TikTok’un ABD için ulusal güvenlik sorunu olarak telakki edilmesidir. Pek çok üst düzey siyasetçi ve güvenlik kurumlarında görev alan bürokratın açıklamalarına göre ByteDance şirketi Çin hükümeti ile güçlü ilişkilere sahip. Hatta şirketin üst düzey yöneticilerinin Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı ile doğrudan irtibatları olduğu da iddia ediliyor.
Bu iddialara ek olarak, ABD’deki TikTok kullanıcılarının tüm verilerinin ülke dışına çıktığı hatta ByteDance şirketinin Çin’de bulunan çok sayıda veri merkezi ve sunucusunda tutulduğu öne sürülüyor. Uzun bir süredir devam eden bu söylemler, TikTok’un ulusal güvenliğe yönelik ciddi tehdit olduğu endişesini güçlendiriyor.
Söz konusu endişeler ve söylemler sonrasında ABD güvenlik elitleri ve siyasetçiler, TikTok’un ülkede tamamen engellenmesine dair çalışmalara başladı. Bu bağlamda ilk olarak 2019 yılında alınan kararla ABD askerlerinin TikTokkullanımı Pentagon tarafından yasaklandı. İlerleyen süreçlerde çeşitli kurumlarda da benzer adımlar atıldı. Günümüze gelindiğinde ise Biden’ın imzası sonrası tamamen yasaklama çalışmaları başladı.
TIKTOK SATILACAK MI, YASAKLANACAK MI
Biden’ın imzasıyla yürürlüğe giren TikTok yasağının uygulanıp uygulanmayacağı hala tartışma konusu. Çünkü pek çok kişi bu yasağın gerçekleşmeyeceğini düşünüyor. Hatta yasaklanma çalışmasındaki en kritik adım olan Senato onayını pek çok kişi tahmin etmiyordu. Öyle ki TikTok yönetimi bile, daha önce Senato’dan geçmeyen yasa tasarısının bu defa da geçmeyeceğine inanıyordu. Ancak bu defa tasarıyı hazırlayanların planı farklıydı. Söz konusu tasarıyı, dış yardımların da yer aldığı bir paketin içine eklediler ve dolayısıyla paket onaylandığında TikTokyasağını getiren tasarı da onaylandı.
Senato’dan beklenmedik hızla geçen ve hemen akabinde Biden tarafından onaylanan yasa tasarısı için TikTokCEO’su Shou Zi Chew bile şaşkınlığını gizleyemeyerek aynı gün bir video açıklama yayınladı. Karara itiraz edeceklerini söyleyen Chew, kararın yürürlüğe girmesini engellemek için başlatacakları yasal mücadeleyi kazanmayı beklediklerini belirterek, “İçiniz rahat olsun, hiçbir yere gitmiyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD’de ve dünyada pek çok kişinin beklediği bu karar kimilerine göre sürpriz oldu. Bu gelişme sonrasında ABD kamuoyu TikTok’un nasıl bir adım atacağını konuşmaya başladı. Karara itiraz edeceklerini söyleyen TikTok’un 270 gün süresi var. Kimileri, ByteDance şirketinin ABD’deki milyonlarca kullanıcısını kaybetmeyi göze alarak TikTok’un satışını gerçekleştirmeyeceğini düşünürken kimileri de Çin menşeli şirketin çıkarlarından kısmen vazgeçip ABD’deki hizmetlerini Çinli olmayan bir şirkete satacağını tahmin ediyor.
ByteDance’in nasıl bir adım atacağı henüz net değil, ancak gelen açıklamalara göre ABD’nin kararını yasa dışı bulan şirket yetkilileri her 2 seçeneği de reddediyor. ABD vatandaşlarının ifade özgürlüklerinin kısıtlandığını belirten TikTok, gereken tüm mücadeleyi vereceğini vurguluyor.
Ulusal güvenliği gerekçe gösteren ABD’nin bu adımı, Washington yönetiminin ‘ifade özgürlüğünü kısıtlama ve sansür’ uygulamalarına başvurduğunu gösteriyor. Ulusal güvenlik kaygısıyla atılan bu adım, ABD için normal karşılanıyor. Ancak benzer bir adım örneğin Türkiye’de atıldığında buna karşı çıkarak tepki gösterebiliyorlar. Sosyal medya platformlarının kısıtlanması, ABD’nin ulusal güvenliği için meşru ve yasal bir eylem olabilirken Türkiye bu adımı atarsa keyfi olarak sansür uygulamış oluyor. ABD bu tutumuyla, tüm sosyal medya platformları üzerinde istediği gibi baskı ve sansür uygulayabileceğini göstermek istiyor. Nitekim Elon Musk öncesi Twitter skandallarını anlatan Twitter Dosyaları dizisinde, Pentagon, FBI ve Beyaz Saray gibi kurumların Twitter’a talimat vererek nasıl sansür uyguladığını görmüştük. TikTok ile ilgili alınan kararı da bu açıdan okumak mümkün.
ABD’nin TikTok’a yönelik kararı sonrası ABD-Çin hattında ne gibi adımlar atılacağı konuşulurken, söz konusu sürecin bir teknoloji savaşından kaynaklandığını belirten görüşler paylaşılıyor. İki ülke arasındaki teknoloji savaşının son adımı olan TikTok yasağı, yeni adımları da beraberinde getirecek mi, merak ediliyor.
ABD’NİN ÇİN’E KARŞI DİJİTAL SAVAŞI
ABD’nin, ulusal çıkarları korumak ve geliştirmek için hayata geçirmeye çalıştığı TikTok yasağının, esasında piyasa hakimiyeti kurma çabalarının bir yansıması olduğu düşünülebilir. Ulusal güvenlik konusundan ziyade böyle bir hedefin daha ön planda olduğunu ve Çin teknolojilerinin küresel alandaki etkisinin kırılmasının hedeflendiğini söyleyebiliriz.
Zaten bir süredir ABD’nin böyle bir gündemi olduğunu biliyoruz. Özellikle Avrupa’daki Çin menşeli teknoloji ürünlerinin, dijital servislerin, altyapıların ve siber teknolojilerin kısıtlanması için Washington büyük çaba sarf ediyor. Bu çabaların içerisinde TikTok’un yasaklanmasına dair atılan adım da önem arz ediyor.
ABD’nin adımlarına karşı Çin’in Batılı ülkelerde etkili olma çabası da devam ediyor. Washington’un müttefiklerine yönelik baskılarına rağmen Çin başarılı olabilecek mi, bunu göreceğiz.
Yıllardır ABD ile Çin arasında süregelen dijital savaşın, yeni aşamalarla devam edeceği ortada. TikTok yasağı eğer ABD’de uygulanırsa, müttefikleri olan Avrupalı devletlerin de benzer adımları atabileceğini söylemek mümkün”
ERSİN ÇAHMUTOĞLU KİMDİR
Siber istihbarat, siber silahlar ve devlet destekli (state-sponsored) siber operasyonlar konularında çalışmalar yapan Ersin Çahmutoğlu, ADEO Cyber Security şirketinde siber güvenlik uzmanı olarak görev yapmaktadır.