Asgari ücretin düşük kalması ve geçim sıkıntısının giderek artması nedeniyle, çalışanlar ara zam beklentisiyle gündemi takip ediyor.
Açlık sınırının oldukça altında kalan mevcut asgari ücret zammı, bu durumu iyileştirmek için ara zam talebini gündeme taşıdı.
SGK Uzmanı İsa Karakaş, köşesinde bu ara zammın “kaçınılmaz” olduğunu belirterek, geçmişte yaşanan benzer örneklerle bu adımın önemine dikkat çekti.
İSA KARAKAŞ’IN YAZISINDA DEĞİNDİĞİ BÖLÜMLER:
”Geçen sene en çok asgari ücretliler mağdur oldu. Keza 2024 yılında memurlara, kamu işçilerine ve tüm emeklilerin maaşlarına güncelleme yapılırken yüksek enflasyon rakamlarına rağmen bir tek asgari ücretlilere güncelleme yapılmamıştır.
Üstelik TÜİK’e göre 2024 yılı enflasyonu %44,38 olmasına karşın 2025 yılı için asgari ücrete bu rakamın çok gerisinde sadece %30 oranında güncelleme yapılmıştır.
Bu durumda asgari ücretliler resmî verilerle %14,38 oranında gerçekleşen enflasyonun altında güncellemeyle karşı karşıya kaldılar.
Böylece asgari ücret 2024 yılında net 17.002 TL iken 2025 yılında beklentilerin çok altında sadece 22.104,67 TL’ye çıkarılmıştır.
‘ZAMLAR CEBE GİRMEDEN MUM GİBİ ERİDİ’
Yeni asgari ücret, işçilerin cebine henüz girmemişken a’dan z’ye kamu ve özel sektör zamlarıyla mum gibi eridi. 2024 yılındaki satın alma gücünün de altında kaldı.
2025 yılının daha ilk ayında TÜİK 2025 Ocak enflasyonunu %5,03 olarak ilan etti. Merkez Bankası da hedef enflasyonda daha şimdiden vites yükseltti. Hedef enflasyonu %21’den %24’e yükseltti. 2024 yılında olduğu gibi bu hedefin de tutmayacağı aşikârdır.
Hâl böyle iken alım gücü gerileyen başta 8 milyona yakın asgari ücretli ile asgari ücrete yakın ücretle geçinmek zorunda kalan diğer ücretlilerle birlikte %50’yi aşkın işçi temmuz ayında asgari ücrette oluşan erimenin telafi edilip edilmeyeceğini şimdiden merak etmeye başladı. Bu minvalde çok sayıda okurumuz önümüzdeki temmuz ayında asgari ücretin zamlanıp zamlanmayacağı hususunda meraklarını gazetemize ve sosyal medya hesaplarımıza iletti.
Okurlarımızın merak ve beklentilerini asgari ücretin tarihsel serüveni ve istatistikler muvacehesinde cevap aramaya çalışacağız.
Sosyal adalet ve iktisadi açıdan büyük bir ehemmiyete haiz olan asgari ücretin fiilî uygulaması 75 yıl önce mahallî komisyonlar tarafından uygulanma başlanmıştır. 1960’lı yılların sonlarına doğru mahallî komisyonlar yerini merkezî komisyona bırakmıştır. 1971 tarihli 1475 sayılı İş Kanunu’nda da merkezî komisyon olarak “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” uygulaması kabul edilmiştir. Belirtilen merkezî komisyon uygulaması hâlen devam etmektedir.
Asgari ücret sanayi ve hizmetler kesimi ile tarım ve orman kesimi işçileri için daha önce “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” tarafından ayrı ayrı olarak belirlenmekte iken 01.08.1989 tarihinden bu yana her iki kesim için tek rakam olarak belirlenmektedir. Diğer yandan 16 yaşını dolduranlar ile doldurmayanlar için ayrı ayrı belirlenirken 2014 yılından itibaren bu ayrım da kaldırılmıştır.
75 yıllık fiilî bir gelenek hâline gelen bu ücretin uygulaması, iş sözleşmesi ile çalışan ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun kapsamında olan veya olmayan, her türlü işçinin çalıştığı bütün iş kollarını kapsamaktadır.
Asgari ücrete ilişkin son 23 yıllık dönemlere bakıldığında yüksek enflasyona bağlı olarak 2000-2002 yılları arasında her yıl 4 kez belirlenip zamlandığı, 2003 yılında 3 kez, 2004 yılı ve müteakip yıllarda 2015 yılına kadar her yıl 2 kez belirlenip zamlandığı görülmektedir.
2016 yılından 2022 yılına kadar olan dönemde ise enflasyonun önceki dönemlere göre nispeten daha düşük olması dolayısıyla her yıl sadece bir kez aralık ayında belirlenip güncellenmiştir. 2022 ve 2023 yıllarında yüksek enflasyonun oluşturduğu tahribata binaen her yıl iki kez belirlenmiştir. 2024 yılında da enflasyonun çok yüksek olmasına rağmen beklenen ara zam gerçekleşmemiştir. Böyle olunca gelir dağılımındaki adaletsizlik içinden çıkılması zor hâle gelmiştir.
Diğer yandan asgari ücretin enflasyonu azdırdığı yönündeki iddiaların da yersiz olduğu 2024 yılı enflasyon rakamlarıyla teyit edilmiştir. Keza asgari ücretliler istese bile zaruri ihtiyaçlarının ötesinde bir gram fazla satın alma gücüne sahip bulunmamaktadır.
‘ASGARİ ÜCRETE ARA ZAM YAPILMASI KAÇINILMAZDIR’
Bu bağlamda son yıllarda gittikçe bozulan gelir dağılımına bağlı olarak asgari ücretliler aleyhine ortaya çıkan yüksek gelir eşitsizlikleri ve fakirleşme ile ekonomik dengelerin korunması da dikkate alındığında asgari ücrete ara zam yapılması kaçınılmazdır.
Diğer yandan yasa gereği asgari ücretin işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek miktarda olması gerekmektedir. Bu bağlamda şimdiden açlık sınırının bile altında kalan asgari ücretin 2026 yılına kadar uygulanması belirtilen düzenlemenin özüne de aykırı olacaktır.”
More Stories
Sanayi Üretim Endeksi Aralık Ayında Rekor Artış Gösterdi
Bodrum’da ekmeğin gramajı ve fiyatı arttı: 15 TL’ye çıktı
Kadın işçi ve işveren destek projesi sürüyor