UĞUR İSTANBULLU
(ARTVİN)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, “Biz Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, 2019-2024 yılları arasında AK Partili belediye başkanlarının iki liraya yaptığı işi bir liraya, bir tane işi de iki tane yapmayı başardık. Bu nedenle daha verimli çalışacağız, sürdürülebilir anlayış içerisinde gideceğiz” dedi.
Hopa Belediyesi 20. Kültür, Sanat ve Deniz Festivali kapsamında, “Nasıl bir yerel yönetim” paneli düzenlendi. Panele, Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, İstanbul Planlanma Ajansı Başkanı Dr. Buğra Gökçe katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan yaptı.
“TÜGVA gibi TÜRGEV gibi vakıflara cemaatlere derneklere peşkeş çekilmiş tüm kamu malların tek tek geri alıyoruz”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, panelde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Biz Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, 2019-2024 yılları arasında AK Partili belediye başkanlarının iki liraya yaptığı işi bir liraya, bir tane işi de iki tane yapmayı başardık. Bu nedenle daha verimli çalışacağız, sürdürülebilir anlayış içerisinde gideceğiz ve aynı zamanda gelir artırıcı önlemleri bulurken kamunun kaynaklarının peşkeş çekildiği TÜGVA gibi TÜRGEV gibi vakıflara cemaatlere derneklere peşkeş çekilmiş tüm kamu mallarını tek tek geri alıyoruz ve bunları halkın yararına sunuyoruz. Çay bahçeleri, otopark gibi işgaller her yerde karşımıza çıkan bedelsiz olarak birtakım yandaşlara peşkeş çekilen yerleri, tıpkı Üsküdar Salacak gibi hatırlayınız devletin valisi ve İstanbul’un belediye başkanı bir işgali kaldırmak için karşı karşıya geliyor. Halka açılması gereken bir sahil bandında yıllarca çökmüş olan bir mafya bozuntusunun arkasında duran bir devlet ve onu oradan kaldırıp halka açmak için çalışan bir başka belediye başkanı. Son üç hafta yapılan bütün anketlerde değerli arkadaşlar hiçbirinde yüzde 35’i altında değiliz ve son üç haftada yaptığımız hiçbir ankette AK Parti ile aramızdaki oy farkı beş puanın altına düşmedi.”
“Eğer zihin eşitliğe yönelik çalışıyorsa bu kelimeler sizi rahatsız ediyor”
Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş şöyle konuştu:
“Gemi mühendisiyim biraz erkek egemen bir meslek dalında böyle ilkleri başarmış bir kadın oldum. Dolayısıyla hem meslekte hem kamuda kimlikten öte, isteyerek ve severek bu işin yapılabileceğini düşünenlerdenim. Beni en çok sevindiren kısım, birkaç kadından kendi kız çocuğuyla ile ilgili üniversiteyi okumak için yurt dışına gidecekti ama vazgeçti. Evet, ülkenin umudu yeniden doğurmak ve kadınların bir yere geleceğini göstermek ve bunu tek hak eden ben değilim dünya kadar başarılı kadınlar var ama sadece önlerinin açılması gerekiyor. Mesleğe ilk başladığım zaman bu kota ve ayrımcılık kelimelerinden hiç hoşlanmıyordum. Çünkü şöyle bir şey hissediyorum yani erkeğin erk kabul edildiği ve işte kota konduğu sizin de buralara gelme hakkınız var dediği söylemleri kendimize yakıştıramıyordum. Eğer zihin eşitliğe yönelik çalışıyorsa bu kelimeler sizi rahatsız ediyor. Ben o zaman erkliğini kabul ediyorum ki kota koymanı da kabul edeceğim gibi bir noktaya geliyor. Ama ülkenin gerçeklerine baktığında bizlerin desteklenmesi gerekiyor hala. O eşitlik zihniyeti zihinlere yerleştikten sonra bu dilimizden de çıkacak. Ama bir noktaya kadar bu desteğe ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum.”
“TOKİ evi olmayanlar için konut yapacaktı”
İstanbul Planlanma Ajansı Başkanı Dr. Buğra Gökçe şunları ifade etti:
“TOKİ’nin yaptığı konutların yüzde 60 kadarını sosyal konut olarak yapmıştı. Geçmişte 2002 ve 2022 arasında yani yirmi yılda TOKİ’nin yaptığı konutların yaptığı konutların yüzde 90’ı lüks konut. TOKİ nereye konut yaptı hazine arazisini imara açtık, askeri alanları imara açtık ve konut yaptık ama bunları kimin için yapacaktık evi olmayanlar için TOKİ’nin kuruluş kanunu budur. TOKİ’nin içine ne gömüldü emlak gayrimenkul ortaklığı yani Emlak Kredi Bankası gömüldü. Emlak Kredi Bankası kimsesizlerin bankasıydı. Ev yapmak isteyen evi olmayan yani kimsesizlere eve yapan onlara kredi veren bankaydı. Ama o bankayı TOKİ’nin içine gömdünüz krediyi kime vermeniz lazımdı evi olmayanlara. Ama şimdi kimi destekliyorsunuz lüks konut yapacak beşinci, onuncu konutunu alan vatandaşa yani en zenginleri destekliyorsunuz. Dolayısıyla sistem zengini daha zengin fakiri ise daha fakir yaptı. Şimdi bizim belediyelerimiz olarak ayırt edecek noktalarımız nedir. Onlar ‘rant’ derken biz ‘halk’ diyeceğiz ve onlar ‘dolar’ derken biz ‘doların yeşili değil parkın yeşili’ diyeceğiz. ve onlar kendi üstünlerinin hukuku derken bizler biz yine hukukun üstünlüğü diyeceğiz ve kendimizi böyle var edeceğiz, öteki türlü onlardan bizim farkımız olmaz. Belediyelerimizin de seçmenimizin de bunu talep ediyor olması lazım ki benimde talebim olursa hukuk biraz esnesin demekten kendimizde vazgeçeceğiz. Kendimize de bakacağız seçtiklerimize de bakacağız ve partimize de böyle bakacağız.”