Vücuda alınması gereken temel vitaminler arasında yer alan D vitamini, bilinenin aksine sadece kemiklerde değil aynı zamanda beyin, kalp, mide, prostat, pankreas, deri ve göğüs için oldukça gerekli bir madde. ‘’Ne yazık ki hayvansal ve bitkisel besinler D vitamini ihtiyacını yeterince karşılayamaz. En iyi kaynak güneştir’’ diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu vitaminle ilgili merak edilen önemli noktaları şöyle açıkladı:
İŞTE BELİRTİLERİ
D vitamini eksikliği; yorgunluk, halsizlik, kemik-eklem ağrıları, depresif ruh hali, sık enfeksiyon geçirme, üşüme, tırnak ve saç dökülmesi gibi belirtilere yol açabilir. D vitamini düzeyleri basit bir kan testiyle kolayca tespit edilebilir. Özellikle kış aylarında D vitamini düzeyleri tespit edilmeli ve gerekirse D vitamini takviyesi alınmalıdır. D vitamini düzeyleri düşük olanlara, tartışmalı olmakla birlikte günde 1000-2000 İÜ D vitamini takviyesi yeterli olacaktır.
NE KADAR GÜNEŞLENMELİYİZ?
Güneş ışınlarının kanserojen olabileceği düşüncesi özellikle yaşlılarda D vitamini yetersizliğine yol açmıştır. Oysa yaz aylarında ve güneşli diğer günlerde güneş ışınlarının çok dik gelmediği saatlerde, güneş kremi kullanmadan 20-30 dakika güneş ışınlarına maruz kalmak D vitamini ihtiyacını karşılar. Güneş kremi kullanmak D vitamini üretimini engelleyebilir. Yazın depolanan D vitamini ihtiyacı yıl boyunca karşılayamaz. Yaz ayları dışında da güneş ışınlarına maruz kalmak sağlık açısından gereklidir. Yaz aylarında güneş ışınlarının dik olarak dünyaya ulaştığı 10.00-17.00 saatleri dışında güneşlenmek deri kanserine karşı koruyucudur ve yeterli D vitamini sağlar. Kış aylarında ise 10.00-17.00 saatleri arasında güneş ışınlarına maruz kalmak maksimum yarar sağlar.
NE ZAMAN TAKVİYE ALINMALI?
D vitamini vücutta üretilmeyen, bu nedenle dışarıdan alınması gereken bir vitamindir. D vitamini değerleri düşük olduğunda doktor gözetiminde takviye alınması uygun olur. Serum D vitamini düzeylerini 40-60 ng/ml arasında tutacak bir D vitamini replasmanı uygun olacaktır. Türkiye’de D vitamininin 50.000-300.000 ünitelik preparatları vardır. D vitamini ampulü de ayda bir kez kırılarak içilebileceği gibi emilimden emin olunmazsa kalçadan uygulanabilir. Kalsiyum ve D vitaminin birlikte olduğu oral, sık kullanılan preparatlarda ise 880 İÜ D vitamini ve 2500 mg kalsiyum karbonat (1000 mg kalsiyum) mevcuttur, günde bir kez alımla yeterli düzey sağlanmış olur.
KAN TESTİNDEKİ DEĞERLERİN ANLAMI
50-100 arası: İdeal durumdasınız.
30-50 arası: Dikkatli olmalısınız.
20-30 arası: Riskli çizgidesiniz.
20’nin altı: Tehlikeli hattasınız.
HANGİ HASTALIKLARDAN KORUNMAMIZA YARDIM EDER?
Pek çok organın hücrelerinde D vitamini alıcıları vardır ve hücrelerin normal fonksiyonları için D vitamini gereklidir. Özellikle çocukluk ve gençlik yıllarında güneş ışınları ve besinler yoluyla yeterli miktarda D vitamini alanlarda göğüs, kolon ve prostat kanseri riskinin azaldığı bilinmektedir. Yeterli D vitamini hipertansiyon, kalp yetersizliği, beyin felci, Parkinson, demans ve Multiple Skleroz (MS) gibi hastalıklara yakalanma riskini de azaltır. Astım ve alerjik hastalıklar D vitamini eksikliğinde daha sık olarak ortaya çıkar. D vitamininin obezite ve diyabete karşı koruyucu etki yarattığı çalışmalarda gösterilmiştir. Kış aylarında zatürre ve grip gibi hastalıkların sıklığının artması ve ölüm riskinin yükselmesi D vitamini eksikliğiyle ilişkilendirilir.
BU GIDALARDA BULUNUR
D vitamini az sayıda gıdada ve az miktarda bulunduğu için beslenme yoluyla vücudun ihtiyaç duyduğu miktarı tamamlamak oldukça zordur. Bu alanda yapılan araştırmalar ortalama bir kişinin D vitamini ihtiyacının sadece yüzde 20’sini besinler aracılığıyla aldığını göstermektedir. D vitamini içeren gıdalar şunlardır: Balıkyağı, somon balığı, uskumru, ringa balığı, ton balığı karides, süt, peynir, tereyağı, krema, yumurta sarısı, mantar, yulaf, kakao, maydanoz, ısırgan otu.
Dikkat!
Aşırı D vitamini kullanımı zehirlenmelere neden olarak istenmeyen sonuçlara yol
açabilir.